Korona Virüsün (Covid-19) Hayatımızdan Eksilttikleri ve Hayatımıza Kattıkları

2020 yılının başlarında Çin‘ de ortaya çıktı. Biyolojik silah olduğu söylense de bu çok düşük bir olasılık. Çin‘ in ardından İran ve sonrasında İtalya’ da görüldü. Hızla tüm dünya ülkelerine yayıldı. ABD ve Avrupa ülkeleri gibi dünyanın gelişmiş ülkeleri çaresiz kaldı. Dünyada ilaç ve aşı çalışmaları başladı. Sebebini bilemediğimiz şekilde Korona virüs (covid-19), Türkiye’ ye geç girdi. Belki alınmış önlemler, belki yaşam tarzımız, belki de genlerimiz bunda önemli rol oynadı, bilemiyoruz. Çin ile çok fazla sanayi ve turizm işbirliğimiz olmaması, uçak sefer sayılarımızın az olması da bunda etkili rol oynamış olabilir.

Türkiye’de ilk vaka 10 Martta görüldü. Ülke olarak birçok önlem aldık. Okullar, üniversiteler tatil edildi. İş hayatının durması, ülke ekonomisine zarar vereceği için, bazı sektörlerin sadece faaliyetleri sınırlandırıldı. Zaman ilerledikçe önlemleri artırdık. Şehirler arası yolculuklar kısıtlandı, dünya devletleriyle ile uçak seferleri durduruldu. 65 yaş ve üzerinin sokağa çıkması yasaklandı. 20 yaş altı gençlerin hareketliliğine yasak getirilip, sokaklar 20 yaş altına yasaklandı.

Korona Virüsün (covid-19) hızı tüm bu önlemlere rağmen kesilemeyince, hafta sonları sokağa çıkma yasakları başladı.

Tüm bu yaşananlar, Türkiye’nin sağlık alanında dünyanın en iyisi olduğunu ortaya çıkardı. Avrupa ülkeleri, ABD ve dünyanın birçok ülkesi ülkemizden yardım istedi. İngiltere, İspanya ve İtalya gibi ülkelere uçaklar dolusu yardımlar gönderdik. Kargo uçaklarımız dünyaya sağlık malzemesi yardımları taşır oldu. Ülkemiz hakkında methiyeler yazmaya başladı dünya ülkeleri. Dünyanın diğer ülkelerinde yaşayan Türk vatandaşlarımız çaresiz kalınca, devletimiz hepsini gitti aldı getirdi. Birçok ülkede skandallar çıktı, yaşlılarını ölüme terk ettiler.

Ülkemizde de maske sıkıntıları olsa da, devletimiz ile sanayicilerimizin işbirliğiyle bu süreç hızla aşıldı.

Zor durumda olan esnaf, işine gidemeyen ve işsiz kalan vatandaşlarımız için hükümetimiz ve devletimiz, ekonomik yardım ve destek paketleri oluşturdu. Bu konuda da tüm halkımızı, devletimiz memnun edemese de, dünyada, bu konudaki en iyi çalışmayı ve en iyi yardımı bizim devletimiz yaptı.

Türkiye dünyayı şaşırtacak ve imrendirecek şekilde Korona Virüs (covid-19) ile ilgili olumlu performans gösterdi. Tüm dünyada Korona virüs (covid-19) tedavisi ve testleri para ile yapılırken, Türkiye vatandaşından para almadı. Sağlık güvencesi olsun ya da olmasın, hiç kimseden para istemedi Sağlık Bakanlığımız. Sağlık çalışanları ve Sağlık Bakanımız sayın Dr. Fahrettin Koca, tüm Türkiye’de sempati oluşturdu.

Korona virüsle (covid-19) beraber kısıtlı bir hayat yaşamaya başladık. Elle tokalaşamaz, sarılamaz olduk. Herkesle aramız iki metreye kadar mesafe oluşturduk. Ev ve işyerlerimizi daha çok temizler olduk. Gün içi sürekli sabunla el yüz yıkar olduk. Cebimizde peçete, kolonya, dezenfektan malzemeleri taşıyoruz. Maskesiz dolaşamaz olduk. Toplu ulaşım araçları ve özel araçlarda bile mesafeli oturmaya başladık.

Milli dayanışma kampanyalarına, ekonomik durumu iyi olan herkes destek sağladı.

Rahmetli babam aklıma geldi. Çocukluğumuzda, özellikle bayramlarda, gelen misafirlere şeker ve kolonya ikramını biz çocuklarına yaptırırdı. Kendisi de çok sık kolonya kullanırdı. Özellikle el yüz yıkamada, mutlaka sabun kullanırdı. Buradan şu çıkarımı yaptım; Demek ki 70-80 yaş üstü insanlar bu tür virüslere karşı eğitilmişler. Çünkü ülkemiz, 40 yıl ve daha öncesi yıllarda, birçok salgınla yüz yüze kalmıştı.

Beslenme konusunda daha dikkatli olmamız gerektiğini öğrendik.

Milletçe kültürümüzdeki ve dinimizdeki, temizlik ve beslenme ile ilgili birikimlerimizi hatırlamış olduk.

BLOG YAZILARI