Doğru Slogan Milli Teknoloji Hamlesidir; Yapılamaz, Edilemez Denilmesi Tamamen Yalandır

Doğru slogan, propaganda, Milli Teknoloji hamlesidir, yapılamaz, edilemez denilmesi, tamamen yalandır. “At nalı yapıyorsan, uzay mekiği de yaparsın.”

Ortak paydamız, pozitif bilimlerdir.

Teknoloji geliştirmesi için, sadece Türk Hava Kurumuna, kurban derisi bağışlamak, havacılığın gelişmesini beklemek, çok eksik bir destektir. Topyekün AR-GE ‘ye, sürekli, her tür destek ve bağışı yapmalıyız.

Gelişmiş, ferah bir toplum olup, insanlığa da faydamız olacaksa, bilim ve teknolojiye, şu anki Türkiye’deki görünümden, çok daha fazla, önem vermeliyiz.

Milli teknoloji hamlesi, diye adlandırılan güzel sloganın, altını doldurmalıyız. Bu konuda, yapılabilecek çok şey var. Her gün, üzerine kafa yorulsa da, yetmez. Her dakika, bilim, teknoloji üzerine, fikir üretmek, beyin fırtınası yapmak gerekir. Son yıllarda, havacılıkta İHA-SİHA derken, yerli silah üretimi derken, güzel şeyler olmaya başladı. Korona virüs (covid-19) ile beraber, vantilatör solunum cihazı kompresörü yazılımı vs. 100 adedinin, 15 gün içinde, ülkemizde üretilmesi, neler yapabileceğimizin en basit kanıtıdır. Ama bu çabalar, sadece Başkan Erdoğan’ın ya da hükümetin bir bakanının, ya da bir işadamının girişimi ile olmamalı. Tüm toplum olarak, bu süreci benimsemeli ve desteklemeliyiz. Bilim, teknoloji, sanayi üretimi AR-GE ‘si ve halk desteği, milletler ve devletler için, hayati bir konudur. Devletinizdeki bir memurun, insafına bırakılmayacak kadar, önemlidir. Ya da bir üniversitenin rektörünün, evet, hayır demesi ile sonlanacak ya da başlayacak, bir süreç olmaktan çıkmalıdır. Devlet Başkanımız, bu süreci destekledi ve fitil ateşlendi. Eski ve köklü kuruluşlar olan, Aselsan ve TÜBİTAK gibi kuruluşlar, üzerine düşeni yaptı ve misyonunu tamamladı. İTÜ ve ODTÜ gibi teknik üniversitelerinde, öncülüğünün, milletimizin ihtiyaçlarını karşılamadığı görünmektedir. Bu üniversite ve kuruluşlar, teknolojik reflekslerini yitirmemeli, aksine devam ettirmelidirler. Fakat, dünya o kadar hızlı gelişiyor ve değişiyor ki, artık bu süreç, üç beş kuruluşla yönetilmekten çok uzak. Köylerinde bile, silah üretilebilen bir ülkede, artık, daha organizeli, üretim geliştirme süreçleri, oluşturmalıyız.

Yıllarca kandırıldık, biçki dikiş kursları ile. AR-GE süreçleri için, devlet desteği yetmiyor. Çünkü, çok maliyetli. Birçok AR-GE projesi, çöpe gideceği için maliyeti yüksektir. Denemeden ve hayal etmeden de, AR-GE ve gelişme olmuyor. Hayal kuran, düşünen, AR-GE ‘ye, araştırmaya yatkın kişilere, kuruluşlara, vatandaşa, her türlü girişime, toplum olarak bağışta bulunmalı, destek vermeliyiz.

Bu aşamada, kanun çıkarıcılara, vazife düşmektedir. İlgili yasa ve yönetmelikleri çıkarıp, bir düzen kurup, kamu bilgilendirmeleri ile herkesi bilim ve teknolojiye desteğe davet etmeliyiz.

Sokaklarımızda, sadece reklam panoları değil, yapılan bağışların göründüğü ve nasıl harcandığına dair, büyük, görünür panolar olmalıdır. Hatta TRT tarafından, Bağış TV, sürekli yayın yapmalıdır. Gelişmiş toplumlarda, her şey devletten beklenmez.

Buradan hareketle, bağımsız, güçlü, kendimize yeter bir ülke olacaksak, yeni yasal düzenlemeler yapmalıyız. 10’larca, 100’lerce, 1000’lerce AR-GE çalışması, parasızlıktan, yapılamaz durumdadır. Son yıllarda, ülkemizdeki büyük kalkınma hamleleri ile girişimciler, imkanları dahilindeki  AR-GE ve üretim yapsa da bu sayı, olması gerekenin çok altındadır. Fakat, toplum isterse olur. Yeter ki toplum olarak, farklı sloganların peşinden gitmeyelim. Bu süreci destekleyen çocuk, genç, yaşlı, kadın-erkek, herkesi saygı ve minnetle selamlıyorum.

BLOG YAZILARI