ERT (elektrik rezistivite tpmografi) NEDİR?
Elektrik özdirenç yöntemi yeraltının iletken veya dirençli jeolojik yapılarının belirlenmesinde etkili bir yöntemdir. Bu yöntemde yere bir çift akım elektrotundan akım verilir ve yer içerisinde bir potansiyel alan yaratılır ve diğer çift potansiyel elektrotundan ölçülen bu potansiyeller arasındaki farktan ve verilen akımdan yararlanarak görünür özdirenç değerleri hesaplanır. Eğimli bölgelerde, iletken ve dirençli yapıların yanı sıra kayma yüzeyi sınırını belirleyebilmek için 2-boyutlu ölçümlerde yapıya dik hatlar seçilir. Bilindiği üzere killi birimler tetikleyici kuvvetlerinde etkisiyle eğim yönünde kaymaya neden olur. Yeraltı su seviyesinin ve killi birimlerin belirlenmesinde elektrik özdirenç yöntemi kesin sonuçlar vermesinden dolayı heyelan araştırmalarında tercih edilen jeofizik yöntemdir. 2-boyutta elektrik özdirenç çalışması ile yanal ve düşey yöndeki jeolojik yapıların özdirenç değerleri kolaylıkla belirlenebilir.ERT ise çok elektrotlu bir yöntem olup gelişmiş cihazlarla ölçü alınmaktadır. Elektrot sayısı 20 ile 72 arası yaygın olarak kullanılmaktadır. Daha çok 24 elektrotlu ve 48 elektrotlu yöntem uygulanmaktadır. 2D ve 3D üç boyutlu yeraltı modelleri oluştululabilmektedir.ERT daha çok heyelan araştırmalarında kullanılmaktadır. Bunun yanında arkeolojide ve yer altındaki her tür yapının borunun vs tesbitinde de kullanılmaktadır.Gelişmiş bir jeofizik yöntem ve cihazdır. 100 metreye kadar yeraltı tomografisi oluşturulabilmektedir.
GPR(GRAUT PENETRATİON RADAR) JEORADAR NEDİR?
Jeofizik yöntemler içerisinde Yer radarı yöntemi, yakın yüzey sığ araştırmalar için kullanılan yüksek frekanslı elektromanyetik bir yöntemdir. GPR radarların kullanımı kolaydır ve çok hızlı veri toplanır. Veri toplama sırasında çalışma alanında herhangi bir tahribat oluşturmaması, yüksek çözünürlük iki boyutlu (2B) ve üç boyutlu (3B) gösterimi detaylı ve hızlı bir şekilde yeraltı görüntüsünü vermektedir. Yöntem çevreye zarar vermeden çok kolay uygulanabilir. Bu yöntemle, yapıların konum ve derinliklerinin çok daha net belirlenebilmesi, özellikle 3B görüntüleme ile karmaşık yapı bölgelerinde aranan özel yapının kararlaştırılması ve oldukça etkin görüntü ile sunulabilmesi özellikleri nedeniyle tüm sığ araştırmalarda, son yıllarda en çok kullanılan jeofizik yöntem olmuştur. Defineciler de bu cihazı tercih etmektedir. Radarlar verici anten, (transmitter) aracılığıyla elektromanyetik sinyal üreterek çalışır. Yer içinde ilerleyen dalgalar herhangi bir boşluk vb. yapılar ile karşılaştıklarında yansıma veya saçılmaya uğrayarak tekrar yukarı çıkarlar ve yüzeydeki alıcı anten, kontrol ünitesi ve kayıtçı yardımı ile kayıt edilir. Yer radarları düşük maliyet, hızlı kullanım ve çevreye her hangi bir tahribat vermeden kullanılan cihazdır. Bu cihazın kullanım alanları şunlardır; buz kalınlığının araştırılmasında arkeoloji ve antik kalıntılarda (mağara, mahzen, altın, tünel) biyoloji ve biyofizik alanlarda, köprü çözümlerinin belirlenmesinde, inşaatlarda, kara mayınları araştırılmasında, çevresel etkilerde ve çevresel görüntülemede, adli tıpta, jeoteknik araştırmalarda, mezar yeri araştırmalarında, alt yapı incelemelerinde, karstik yapıların bulunmasında, atık borularının konumları ve geçtikleri yerlerin tespitinde, maden aramalarında, göl ve nehirlerin don kırıklarının araştırılmasında, kara yolları, hava alanları, demir yolları ve kaldırımlarda, sedimantolojik yapıların incelenmesinde, tünel aramalarında, yeraltı boşluklarının taranmasında, volkanik hareketlerin araştırılmasında, tarım alanında, mermer ocaklarındaki kırık-çatlak sistemlerinin araştırılmasında, şeklinde sıralanabilir. Son yıllarda fay ve heyelan araştırmalarında da yaygın olarak kullanılmaktadır. Yeraltına ait birçok problemin çözümünde etkin olarak kullanılan mühendislik cihazıdır. Radar cihazı dünyada sınırlı sayıda ülkede değişik marka ve modelleri üretilmektedir.
SİSMİK MASW(Multi analys seismic wave) NEDİR?
MASW YÖNTEMİ:
Kırılma çalışmasında elde edilen verileri S hızını bulmada kullanılan bir yorumlama tekniğidir. Yeraltı tabakalarının fiziksel özellikleri (makaslama modülü, elastisite modülü, sıkışmazlık modülü, doğal salınım periyodu, sismik büyütmesi, poisson oranı vb.) makaslama (S) hızı ile doğrudan ilişkilidir. Bu nedenle, yeraltı tabakalarının S-hızı değişimlerinin belirlenmesi jeoteknik mühendisliği açısından oldukça önemlidir. Son yıllarda yüzey dalgalarının çok kanallı analizi (MASW) yöntemi S-hızı değişimlerinin belirlenmesinde sismik kırılma yöntemi yanında yaygın olarak kullanılmaktadır.Özellikle sismik kırılma yönteminin uygulanamadığı durumlarda MASW yöntemi tek alternatif yöntem olarak görülmektedir. Sismik kırılma yöntemi ile ölçü alımında kullanılan dizilim geometrisi korunarak MASW kayıtları toplanabilmekte ve daha büyük araştırma derinliği elde edilebilmektedir. Yöntemin diğer üstünlükleri arasında hızlı veri toplama, kolay veri işleme ve düşük hız problemini çözmesi gösterilebilir.
Sismik REMİ NEDİR?
Zemin araştırma raporu kapsamında yapılan jeofizik çalışmalardan S dalgası hızlarını belirlenmeye yönelik olarak masw-aktif kaynak hat ölçümü yapılmaktadır. Yüzey dalgaları, yakın zamana kadar diğer sismik yöntemlerde gürültü olarak nitelendirilmiş ve veriden uzaklaştırılmıştır. Daha sonralarda, gelişen teknoloji ve yazılımlar sayesinde, yüzey dalgalarının da taşıdığı bilgiler incelenmeye başlanmıştır. Zeminin mukavemetinin göstergesi olan kayma dalgası hesaplamalarında, etkili bir yol olmuş ve çeşitli araştırmalarda önemli roller almıştır. Remi ve mikrotremor gibi yöntemler, yüzey dalgalarından yola çıkarak, kayma dalgası hesaplamalarında kullanılan etkin yöntemlerdir.Fakat bu yöntemlerde, kaynak dış gürültüler (rüzgar, trafik vs.) olduğu için, kaynak kontrolsüzdür ve alınan verilerin işlem aşamasında birçok zorlukla karşılaşılmaktadır. Bu noktada, yüzey dalgalarının çok kanallı analizi (MASW) yöntemi sığ zemin araştırmalarında kullanılmaktadır. Diğer yöntemlere göre en büyük avantajı kaynağın kontrollü olmasıdır. Aktif ve pasif kaynaklı yüzey dalgası yöntemleri kullanılarak yerin S dalga hız yapısı belirlenebilir. Bunun için iki adım vardır. Bunlardan birincisi incelenen alana ait dispersiyon eğrisinin belirlenmesidir. Yüzey dalgası yöntemlerin tümünde amaçlanan, incelenen alana ait dispersiyon eğrisini elde etmektir. Dispersiyon eğrisinin elde edilişi tüm yöntemler için farklıdır.